Haber Detayı

Berlin’deki Max Planck İnsan Gelişimi Enstitüsü tarafından yürütülen çalışmada, farklı senaryolarla 8.000 kişi test edildi. Katılımcılar, zar atma, gelir raporlama veya veri manipülasyonu gibi görevlerde hem bireysel olarak hem de yapay zeka aracılığıyla sonuç bildirdi. Sonuçlar dikkat çekici: Yapay zekanın sürece dahil olmadığı durumlarda katılımcıların büyük çoğunluğu (%95) doğru bilgi verirken, yapay zekayı aracı olarak kullananlarda dürüstlük oranı %75’e geriledi. Yani yapay zeka, kişiler ile eylemleri arasında “ahlaki bir mesafe” yaratarak hile yapma ihtimalini artırdı. Bazı deneylerde, katılımcılar yapay zekaya “en yüksek doğruluk” veya “en fazla kazanç” gibi farklı parametreler tanımladı. Çoğunluk, kazancı tercih ederek verileri bilinçli şekilde çarpıttı. Ayrıca gelir beyanı testlerinde de benzer bir tablo ortaya çıktı; yapay zekanın sürece dahil olduğu senaryolarda yanlış beyan oranı yükseldi.

Araştırmacılar, bu bulguların eğitimden iş hayatına kadar birçok alanda ciddi sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekiyor. Özellikle ödevlerde kopya, hukuki süreçlerde sahte belge veya ticari raporlarda yanlış bilgi kullanımı gibi riskler, yapay zekanın yaygınlaşmasıyla daha da artabilir. Uzmanlara göre bu durum yalnızca teknik önlemlerle çözülemez. Toplumun, makinelerle ahlaki sorumluluğu paylaşmanın sonuçlarını tartışması ve etik çerçevelerin hızla oluşturulması gerekiyor.